Depremin tamamen yıktığı Antakya’da halk normal yaşamına dönmeye çalışıyor. Deprem gününden bu yana bölge halkı yoksunluk içinde. İlk günde arama kurtarma için imkanlarını seferber etmeyen devlet bu tavrını bugünde sürdürüyor. TV ekranlarından anlatılanın aksine halkın temel ihtiyaçları hala karşılanmıyor. Devlet açıkça bölge halkını diğer kentlere göçe teşvik ediyor. Temel ihtiyaçlar konusunda onları yalnız bırakarak burayı yaşanmaz kılmaya çalışıyor.
Henüz depremin üzerinden bir ay geçmişken şimdiden bölgede su sorunu ortaya çıkmış durumda. Yaklaşık 10 gündür bölgede resmi kurumlardan su temini yapılamıyor. Depremden sonra bu defa da bölge halkı içme suyu ve temiz suya erişim sorunu yaşıyor. Bu tablo içinde halk sadaka gibi yardımlarla sürekli bir şekilde muhtaç bırakılıyor. Bu durum bölgede dayanışma çalışması yürütenler açısından üzerinde özenle durulması gereken bir gerçek. Halkın kendi sorunları ve geleceği için harekete geçmesi ve haklarını arayarak mücadele etmesi gerektiği fikrini yoğun bir şekilde işlemek gerekiyor.
Bölgeye ilişkin görüş aldığımız Partizan ise, “Biz de Partizan ve YDG olarak sürdürdüğümüz dayanışma çalışmalarına devam ediyoruz. Diğer bölgelerden gönüllülerin, halkın ulaştırdığı temel ihtiyaçları ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu esnada temel gündemimiz halkın kendi ihtiyaçları için harekete geçmesinin gerekliliği oldu. Gün boyu süren ziyaretlerimizde yaptığımız sohbetlerde bölge halkı, depremin yaralarının dayanışma sayesinde örüldüğünü depremin ilk günlerinden bu yana yanlarında gönüllüleri gördüklerini söyledi” ifadelerini kaydetti.
