Güncel

Tutsak yakınlarından, “hapishanelerde yaşananlara sessiz kalmayın” çağrısı

Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ile Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde hapishanelerinde yaşananlara ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklama öncesi MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran, son dönemlerde Hapishanelerde katliamların yaşandığını söyleyerek,

“Türkiye cezaevlerinde özelde politik tutuklular üzerinde katliam politikası yürütülüyor. Son bir yılda 48 tutuklu yaşamını yitirdi. Katliam AKP-MHP ve ortaklarının faşizm sisteminden kaynaklıdır” dedi.

Adalet Bakanı Bekiz Bozdağ’ın dün yaptığı “Biz hasta tutukluları gündemimize alıyoruz” sözlerine değinen Baran, “Bugüne kadar cezaevlerinde yaşanan tüm katliamlara karşı hükümet halkı kandırmak için böyle açıklamalar yapıyor. Antep’te 57 kişiyi katledenler neden tahliye edildi.

Kontra olarak 1990’larda Kürt halkını katledenler neden bırakıldılar? Çevik Bir hangi amaçla tahliye edildi de Aysel Tuğluk hasta olmasına rağmen neden tahliye edilmedi?” diye sordu.

Özellikle ağır hasta tutukluların tedavi edilmediğini belirten Baran, “Bütün hasta tutuklular ancak evlerinde, hastanelerde tedavi olabilir. Onları bırakın evlerinde tedavi olsunlar. Bizler sizin bu söylemlerinize ancak böyle inanırız. Binlerce kişi hukuksuzca, AKP noteri olanlar mahkemeler tarafından tutuklandı. Bu tutukluları bir an önce tahliye edin.

“Seçimler yaklaşınca Kürtlerin dostu çok oluyor” diyerek muhalefete seslenen Baran, “Yarın kim başa gelirse gelsin, yaklaşım böyle olduğu sürece Kürtler yine cezaevlerinde infaz edilirler. Binlerce tutuklu cezaevlerinde. Bunlar için en diyorsunuz? Hasta tutuklular cezaevinde buna ilişkin ne diyorsunuz? Bu sorunları nasıl çözeceksiniz bunları açıklayın. Siyasi tutuklular için genel af için en diyorsunuz, çıkın bunları nasıl çözeceğinizi açıkça ifade edin” diye konuştu.

Baran son olarak Kürt halkının dünyanın neresinde olursa olsun hapishanelerine ve hapishanelerdeki hasta tutsaklara ses çıkarması gerektiği yönünde çağrıda bulundu.

“Yargı iktidarın noteri haline gelmiş”

Açıklama metnini okuyan TUAY-DER Eşbaşkanı Mehmet Gündüz,

“23 yıldır Sayın Abdullah Öcalan’ın maruz kaldığı ağırlaştırılmış tecrit halinin yansıması olarak toplum her yönü ile derin bir kriz halini yaşamaktadır. Bu kriz halinin en yoğun yaşandığı yer, uyduruk gerekçelerle iktidarın noteri haline gelmiş yargının eli ile mahkûm edilmiş binlerce tutsağın doldurulduğu cezaevleridir” dedi.

“Cezaevleri fiili idam merkezlerine döndü”

Hapishanelerinin idam cezasının fiili olarak uygulandığı merkezlere döndüğünü belirten Gündüz, uygulanan baskıcı ve keyfiyetçi uygulamalarla ve tüm inanışların temel ilkesi olan “yaşam hakkınız” yok sayıldığını söyleyerek,

“Cezaevleri Covid-19, OHAL gibi gerekçelerle birer işkence merkezine dönüşmüş durumda. Her yönü ile derin krizler yaşayan hükümet, ahlak ve vicdandan yoksun politikalarının yaratmış olduğu enkazı gündemden düşürmek için neredeyse her gün cezaevlerinden bir cenazenin çıkmasına sebep olmaktadır. Hüküm süreçlerini tamamlamalarına rağmen idare gözlem kurulları tarafından uyduruk gerekçeler ile infazları yakılan/ertelenen tutsakların cezaevlerinden sağ çıkmamaları için yoğun çaba gösterilmektedir” dedi.

“2022 yılının ilk 8 ayında cezaevlerinden çıkan 43 cenaze, cezaevlerinde yaşanan işkence halinin vardığı korkunç boyutu gözler önüne sermektedir. Düşmanca yürütülen cezaevi politikalarının sonucu olarak, özellikle son bir hafta içerisinde hayatını kaybeden ağır hasta tutsaklar İbrahim Yıldırım, Mehmet Candemir ve Bazo Yılmaz cezaevleri işkence sistemini tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir. Cezaevlerinde yaşanılan hiçbir ölüm doğal ölüm değildir. Bu ölümlerin sorumluları halkımızın ve bizlerin vicdanlarında çoktan mahkûm oldukları gibi er veya geç hukuk önünde hesap vereceklerdir” diye ekledi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu