Güncel

Cumartesi Anneleri 752. Hafta | Konca Kuriş’i ve Elmas Anne’yi unutturmayacağız

Cumartesi Anneleri’nin 752’inci hafta eylemi 1998 yılında Mersin’de Hizbullahçı çeteler tarafından katledilen Müslüman feminist Konca Kuriş için yapıldı. Eylemde geçtiğimiz günlerde kaybedilen Elmas Eren de anıldı

İstanbul: Bu haftaki eylem, 1 yılı aşkın süredir Galatasaray Meydanı yasağından dolayı İHD İstanbul Şubesi önünde yapıldı. Eyleme HDP milletvekilleri Hüda Kaya ve Oya Ersoy da katıldı

Cumartesi Anneleri’nin 752’inci hafta eyleminde Mersin’de Hizbullahçı çeteler tarafından kaçırılıp işkencede katledilen Müslüman feminist Konca Kuriş için adalet istendi. Eylemde Kuriş’i katledenlerden birinin Hizbullah davasından tahliye edildiği belirtilerek, Kuriş dosyasındaki adaletsizlik teşhir edildi.

Eyleme katılan HDP Milletvekili Hüda Kaya, arkadaşı Konca Kuriş’i anlattı. Kaya, Konca Kuriş’in, Müslüman ve feminist kimliğiyle tanınması ve bu sebeple hedef tahtasına konulması bakımından bir ilk olduğunu söyledi.

Kuriş için “Müslüman bir feminist olarak devletçi, dinci ve erkekçi şer odaklarının zulmüne, vahşetine maruz kalan, kurban verdiğimiz arkadaşlarımızdan bir tanesi. Türkiye, Müslüman ve feminist olduğu için katledilen ilk ve tek kadındır” diyen Kaya, “Bu vesile ile hem devlet hem de erkek egemenlerin şiddetine maruz kalarak kaybettiğimiz bütün kadınları saygıyla, özlemle ve rahmetle anıyorum” diye konuştu.

Konca Kuriş’i unutturmayacağız!

Basın açıklamasını Maside Ocak okudu. “Konca Kuriş’i ve ona yaşatılan vahşeti unutmadık” diyen Ocak, Kuriş’in mücadelesini ve katledilmesine giden süreci anımsattı: “37 yaşındaki 5 çocuk annesi Konca Kuriş Mersin’de yaşıyordu. Mütedeyyin bir kadındı. 90’lı yıllarda din adına kadın haklarının ihlal edilmesine itiraz ediyor, cinsiyetle ilgili baskı ve sömürüyü sorguluyordu. Cesur söylemi onu ana akım medyada popüler hale getirirken ağır tehditlerin de hedefi yapmıştı.”

Ocak, “Konca Kuriş, 1998 yılının 16 Temmuz’u 17 Temmuz’a bağlayan gecesi, evinin önünde eşini silahla etkisiz hale getiren 3 kişi tarafından kaçırıldı. Kuriş’ i kaçıranlardan biri görgü tanıkları tarafından belirlenmesine rağmen bu kişinin yalnızca ifadesi alınıp serbest bırakıldı. Tüm arama çalışmalarına rağmen kendisinden haber alınamadı” diye kaydetti.

Hizbullah’a yönelik 2000 yılında yapılan operasyonda Konca Kuriş’in izine rastlandığını belirten Ocak, “Yakalananlardan biri Kuriş’in kaçırılması talimatını veren Hizbullah yöneticisiydi. Bu kişi polis sorgusunda Konca Kuriş’in Konya Meram’daki bir Hizbullah evinde aylarca tutulduğunu, 38 gün işkence gördüğünü, vahşice öldürüldükten sonra evin bodrumuna gömüldüğünü itiraf etti. Ailesi 555 gün sonra Konca Kuriş’in cansız bedenine ulaştı” dedi.

Hizbullah sanıklarına verilen hapis cezasında iyi hal indirimi yapıldığını hatırlatan Ocak, “2011 yılında Yargıtay kararıyla yüzlerce vahşi cinayetin sanığı olan bu kişiler, uzun tutukluluk gerekçesiyle uluslararası hukuk göz ardı edilerek salıverildi. Tahliye sonrasında adli kontrol takibi yapılmayan Hizbullah’ın beyin takımını oluşturan sanıklar, kayıplara karıştı. Konca Kuriş için adalet sağlanmadı. Onu kaçırarak, işkence ile öldürenler, bedenini 555 gün boyunca kaybedenler hak ettikleri biçimde cezalandırılmadı” dedi.

“Gözün arkada kalmasın Elmas’ım çocukların bana emanet”

Eylemde, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Cumartesi Annesi Elmas Eren de anıldı. Eylemde konuşan kızı İkbal Eren annesinin 20 Kasım 1980’den itibaren kaybedilen abisi Hayrettin Eren’i aradığını ancak oğlunun mezarını dahi bulamadan hayatını kaybettiğini söyledi. Eyleme bir mektup gönderen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak da “Gözün arkada kalmasın Elmas’ım, çocukların bana emanet. Rahat uyu Elmas’ım, Hayrettin’i son nefesime kadar unutturmayacağım. Elmas’ım, Bir yıldır bizim olan, kayıplarımızın olan meydana gidemiyoruz diye yüreğin parçalanıyordu ya. Sana söz o meydanda fotoğraflarımızı taşıyana kadar vazgeçmeyeceğim, vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak yaşamını yitiren Elmas Eren için gönderdiği mesaj okundu. Ocak mesajında, “Çocuklarım, kardeşlerim, arkadaşlarım. 24 yıldır acımızla birlikte baş etmeye çalıştığımız, birlikte ağladığımız, adaletin sağlanması için yan yana diz çürüttüğümüz yoldaşım Elmas’ın ardından, bugün yanınızda olup birlikte ona uğurlar olsun demeyi isterdim. Sağlık sorunlarımdan dolayı aranızda değilim. Arkadaşım Elmas’ı kaybettiğimiz günden beri hiçbir yere sığamıyorum. Devleti yönetenler hesap vermemek için hepimizin ölmesini bekliyor ama bir gün mutlaka hesap verecekler. Çünkü biz anneler ölsek bile, çocuklarımız, torunlarımız ve mücadele arkadaşlarımız kayıplar bulunup, adalete ulaşıncaya kadar susmayacaklar. Gözün arkada kalmasın Elmas’ım, çocukların bana emanet. Rahat uyu Elmas’ım, Hayrettin’i son nefesime kadar unutturmayacağım. Elmas’ım, bir yıldır bizim olan, kayıplarımızın olan meydana gidemiyoruz diye yüreğin parçalanıyordu ya. Sana söz o meydanda fotoğraflarımızı taşıyana kadar vazgeçmeyeceğim, vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu