GüncelManşet

Xerabê Bava köyünde toplu katliam hazırlığı

Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Xerabê Bava köyü devletinin kolluk kuvvetleri tarafından bir haftayı aşkındır abluka altında. Onlarca gözaltı olduğu belirtilen köyde, 2 kişinin kaybedildiği, 3 kişinin katledildiği, sokak ortasında işkenceler yapıldığı ve köyde yaşayanların en temel ihtiyaçlarının karşılanamadığı belirtildi.

T.C devletinin Kürt halkına yönelik “terör” demagojisiyle yürütülen saldırıların azgınca hayata geçirildiği Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Xerabê Bava (Koruköyü) köyünde ise adeta toplu kıyım yaşanıyor. Köyden aktarılan bilgilere göre onlarca kişi gözaltına alınırken, 2 kişinin kaybedildiği, 3 kişinin katledildiği, işkenceler yapıldığı ve yaralılar bulunduğu ve köyde en temel ihtiyaçların karşılanamadığı belirtildi.

Dihaber’de yer alan haberlere göre, Xerabê Bava (Koruköyü) köyünde 11 Şubat Cumartesi günü başlayan bir günlük “sokağa çıkma yasağı”nın kalkmasına rağmen abluka sürüyor. 39 kişinin gözaltına alındığı, 2 kişinin kaybedildiği ve 3 kişinin de yaşamını yitirdiği belirtilen köydeki ailesinin hayatından endişe duyan Antep Üniversitesi öğrencisi 22 yaşındaki Tekin Doğan, iki günce köydeki kuzeninden olup bitenleri öğrendiğini aktardı.

 

Köy meydanında işkence

Güvenlik nedeniyle köydeki kuzeninin ismini açıklamayan Doğan, kuzeninin, kendisine “köy meydanında çocuk, kadın ve erkeklerin işkencenden geçirildiğini” aktardığını söyledi. Doğan, kuzeninin şu sözlerini aktardı: “Kendimi öldürmek istiyorum, keşke ölseydim yapılanlara şahit olmasaydım. Çok sayıda asker var. Telefonla konuştuğumu görseler, işkence ederler. Bu yüzden hepsini anlatamıyorum. Hastanede çok sayıda yaralı var.”

 

“Siz bekleyin 2 ay sonra geleceğiz”

50 yaşındaki annesine de işkence yapıldığını kaydeden Doğan, köyün katliamla yüz yüze olduğunun altını çizdi. İki ay önce bir polisin “Siz bekleyin 2 ay sonra geleceğiz” dediğini aktaran Doğan, “Köyü yakıyorlar, sahip çıkın” çağrısında bulundu.

Telefonla ulaşılan Ş.K. ise “Telefonla kısıtlı şekilde konuşabiliyoruz. Elimizde görseler bizden alırlar. Hastalarımız var. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Çok zor durumdayız” dedi.

Telefonda konuşurken zorluk çeken Ş.K. “Başımızı çıkaramıyoruz evden. Askerler köyde dolaşıyor, gözetim altındayız. Evde ekmek kalmadı, bahçeye çıkamadığımız için ekmek yapamıyoruz” diye kaydetti. Köyde kimsenin birbirinden haberi olmadığını vurgulayan K. sık sık “Hastalarımız var. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Çok zor durumdayız” diye belirtti.

 

Erkeklerin hepsi gözaltında

11 Şubat Cumartesi akşamı 5 helikopterin köyün üstünde 75 dakika boyunca dolaştığını anlatan köylülerden N.D. o gün hastası olduğu için Nusaybin Devlet Hastanesine geldiğini ve bir daha köye dönemediğini ifade etti. Pazartesi gününe kadar köyde olduğunu belirten D. şunları kaydetti: “Kim yaralı, kim öldü, kim kaldı bilmiyorum. Pazartesi günü hasta yakınlarım vardı. Onları Nusaybin Devlet Hastanesi’ne getirdim. O günden bu yana bende oradaki akrabalarıma telefon üzerinden görüşmeye çalışıyorum. Tansiyon hastası yaşlılar var, hasta çocuklar var. Çoğu zaman telefonlar da kesiliyor. Köyde ulaşabildiğimiz bir tek kadınlar var. Erkeklere ulaşamıyoruz, hepsini gözaltına almışlar.”

 

Böyle giderse salgın hastalık başlar

Yasaktan bir ay önce köyde suların kesildiğini bu nedenle su ihtiyaçlarını çevre köylerden karşıladıklarını dile getiren D. “Köy halkı 8 gündür kuyu sularını içiyor, kirli suları içiyor. En büyük sıkıntı su. Eskiden çevre köylerde su temin edilebiliyordu, şimdi yasak olduğu için kimse çıkamıyor. Sokaklarda binlerce ölü hayvan var. Böyle devam ederse köyde salgın hastalıklar başlar. Temiz su yok” diye konuştu.

Kamuoyuna çağrıda bulunan D, “Köyümüze sahip çıksınlar. Bütün dünyaya sesleniyoruz, abluka kaldırılsın ve köyle bir an önce irtibat sağlansın” diye duyarlılık istedi.

 

‘90’ları aratmıyor

Öte yandan köyde yaşananlara ilişkin operasyona katılan özel hareket polisleri, sosyal medya hesapları üzerinde yaydıkları görüntüler, 90’lı yıllarda köy meydanlarında yapılan işkenceyi aratmıyor. Öldürülen insanları kanlı çıplak bedenleri üzerinde kurt işareti yaparak fotoğraf çeken özel harekat, bu içerikte sayısız fotoğraf servis ediyor. İçişleri Bakanlığı’nın Mehmet Ağar’a teslim edildiği haberlerin ardından servis edilen bu görüntüler, 90’lı yılların insanlık dışı yöntemlerini akıllara getirdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu