Kadın

Erkek şiddeti gören kadın: Beni Emine Bulut gibi öldürmekle tehdit etti

Mersin’de ayrılmak istediği Celal Tan isimli erkekten şiddet gören E.P, Tan’ın kendisini “Emine Bulut gibi” öldürmekle tehdit ettiğini söyledi.

Türkiye’de kadına yönelik şiddet bitmek bilmiyor. Kadın örgütlerine göre sadece Ağustos ayında 49 kadın cinayeti işlendi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporları, ilk sekiz ayda en az 294 kadının erkekler tarafından katledildiğini gösteriyor.

Bu şiddetin son örneklerinden birinde, tüm ülkeyi sarsan Emine Bulut cinayeti bir tehdit unsuru olarak kullanıldı.

Mersin Yenişehir ilçesinde E.P. isimli kadının, ayrılmak istediği erkek arkadaşı tarafından Emine Bulut gibi öldürülmekle tehdit edilerek darp edildiği ortaya çıktı.

Emine Bulut, 18 Ağustos’ta dört yıl önce boşandığı erkek tarafından katledilmişti. Cinayet anına ilişkin yayınlanan görüntüler ise toplumda şok etkisi yaratmıştı.

ANF’ye konuşan E.P’nin tanıklığı, evden karakola, karakoldan hastaneye kadar yaşanan şiddet ve cezasızlık sarmalının özeti gibi.

Tehditle gelen şiddet

E.P., lise arkadaşı olan Celal Tan ile 12 yıl sonra bir sınıf buluşması yemeğinde karşılaştı. O günden sonra görüşmeye başladıklarını anlatan E.P., yaşadıkları bir aylık beraberlik sürecinde Tan’ın kendisine öfkeli davranışlarda bulunup, sık sık yalan söylediğini fark ettiğini söyledi.

Bu durumdan rahatsız olan ve ayrılmaya karar veren E.P., bu kararını Tan’a söylediğinde, “Benden ayrılırsan seni fena ederim” tehdidiyle karşı karşıya kaldığını ve bu tehdit sonrası arkadaşlarına durumu anlattığını belirtti.

‘Ayrılmak istediğimi söylediğimde darp etmeye başladı’

Tan’ı ne kadar atlatmaya çalışsa da bir türlü başaramadığını söyleyen E.P., 26 Ağustos’ta yaşanan erkek şiddetini şöyle anlattı:

“Pazar günü evime geldi. Ertesi gün ben işteyken flaş diskimi alıp kuzenlerimle düğünde çektirdiğim fotoğrafları görmüş ve bana mesaj attı. Eve geldiğimde içki içiyordu. Düğünde çektirdiğim fotoğraflardan bahsedip söyleniyordu.

“Öfkesini daha önce gördüğüm için bana bir şey yapacağını biliyordum ve sürekli onu sakinleştirmeye çalıştım. Boşuna kıskandığını, düğünde beraber fotoğraf çektirdiğim kişilerin benim kuzenlerim olduğunu, yanımızda annemin de yer aldığını belirterek fotoğrafları silmesini istedim ama daha da sinirlenmeye ve bana küfür etmeye başladı.

“Hakaretlerine daha fazla dayanamayıp, evimden çıkmasını ve ayrılmak istediğimi söylediğimde ise beni darp etmeye başladı.

“Tokat atıp, kulaklarıma, kafama sürekli vuruyordu. Elinden kurtulup yardım istemek için salon penceresine yönelmeye çalıştım ama peşimden geldi ve arkadan saçımdan çekti. Elleriyle boğazıma basıp yere yatırdı.

“Nefesim kesilmeye başlayınca ‘Bana bak eğer bağırırsan seni Emine Bulut gibi öldürürüm. Kocasının onu neden öldürdüğünü biliyor musun? O da senin gibi ‘o.luk’ yapmıştı. O da senin gibi ölümü hak etti’ dedi.

“Düğünde çektirdiğim fotoğrafları kastederek, ‘Bu fotoğraflarını iş yerine yollayacağım göreceksin’ diyerek tehdit ediyordu. Bu eziyet saatlerce sürdü. Beni öldürmemesi için sürekli yalvardım. Ama bu da onu durdurmadı.

“Beni saçımdan sürükleyerek mutfağa götürdü. Bağırmamam için eliyle ağzımı kapattı. Mutfaktaki ilk çekmeceyi açtı bıçak aradı, bulamayınca patates soyacağını boğazıma dayayarak, ‘Seni Emine Bulut gibi boğazlayacağım’ diye tehdit etti.”

O gün 3 saat boyunca Tan tarafından alıkonulan E.P., yedek anahtarlarıyla kapıyı açarak apartman görevlisinin yanına gidip polisi aradı.

Celal Tan karakoldan elini kolunu sallayarak çıktı

Celal Tan ile birlikte karakola götürülen E.P. orada ikinci kez mağdur edildiğini aktardı.

Mersin Cumhuriyet Karakolu’nda polislerin maruz bırakıldığı şiddete duyarsız kaldığına dikkat çeken E.P., “Celal Tan’ın telefonuma zorla el koyduğunu belirtmeme rağmen karakola gelen Gasp büro polisleri, şahsı tanıdığım, evimde kaldığı gerekçesini öne sürerek, ‘Bizlik bir durum yok, bu bir gasp değil’ diyerek çekip gittiler” dedi ve ekledi:

“Şiddet konusunda ifademi alan polisler ise herkesin başına geliyormuş, basit bir olaymış gibi davrandılar. Benimle eve gelip tutanak tutup, fotoğraf çekip incelemelerde bulundular, ancak Celal Tan’ı gözaltına dahi almadan sorgulayıp karakoldan serbest bıraktılar.”

Polisin serbest bırakmadan önce Tan’a sözlü olarak “uzaklaştırma kararını” bildirdiği ve Tan’dan da bundan haberdar olduğunu yönünde imzalı ifade alındığı belirtildi. Bir gün sonra da bu kararın yazılı olarak Tan’a tebliğ edildiği öğrenildi.

Ayrıca hastanede muayene edildikten sonra gönderildiği Mersin Şehir Hastanesi’ndeki kulak-burun-boğaz bölümünde saatlerce sıra beklediğini aktaran E.P., bu sürecin kendisini daha da yıprattığını söyledi.

‘Uzaklaştırma kararı aldığı gün evime girdi’

Celal Tan’ın, hakkında verilen 6 aylık uzaklaştırma kararına rağmen, o gün karakoldan çıkar çıkmaz evine girdiğine dikkat çeken E.P., “Uzaklaştırma kararı almasına rağmen karakoldan ilk çıktığında doğrudan evime gitmiş. Orada boş bir valizi vardı onu almış, telefonumu ve anahtarlarımı da yanında götürmüş. Düğün fotoğraflarını ise iş yerime göndermiş” diye konuştu.

E.P., bu hususu polis karakoluna belirtmesine ve incelenen kamera kayıtlarında eve giriş çıkışı görülmesine, telefonu da aldığı tespit edilmesine rağmen Tan’ın yine gözaltına alınmadığına ve elini kolunu sallayarak Ankara’ya gittiğini belirtti.

‘Polis 6 aylık evrakları toptan imzalamamı teklif etti’

Mersin Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki koruma bürosuna da giden E.P., kendisiyle ilgilenen polis memuru kadının, iyi olduğuna dair 6 ay boyunca her hafta verilmesi gereken imzayı tek seferde almak istediğine dikkat çekti.

“Kadın polis 6 ay boyunca her hafta imzalamam gereken evrakların tümünü önüne koyarak, ‘İyi olduğunuza dair her hafta gelip bu evrakı imzalamanız gerekiyor. Ama geliş gidiş zor olmasın diye biz genelde bunları toptan imzalatıyoruz. Herhangi bir durum olunca zaten biz o evrakı değiştiriyoruz. Her hafta buraya gelmek zorunda kalmak istemiyorsanız hepsini de imzalayabilirsiniz’ teklifinde bulundu; tabii ki kabul etmedim.”

Aynı suçu daha önce de işlemiş

Bir arkadaşı vesilesiyle yaptığı araştırma sonucunda, Tan’ın daha önce de hem 2011’de hem de 2018’de beraber olduğu iki kadına şiddet uyguladığını öğrenen E.P., can güvenliğinden endişe ediyor.

Evinin anahtarlarını değiştiren ve korkudan yalnız kalamayan E.P., bu şiddetin başka bir kadının daha başına gelmemesi için Celal Tan’ın gereken cezayı almasını istiyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu