Güncel

“Surp Haç Tıbrevank Lisesi’nden Yetişenler Derneğine Faşist Saldırı!”

"Yurt dışında yaşayan bir grup Surp Haç Tıbrevank Lisesi’nden Yetişen Mezunlar" imzasıyla yapılan açıklama ile geçtiğimiz günlerde İstanbul – Narlıkapı’da tadilatta olan Surp Haç Tıbrevank Lisesi’nden Yetişenler Derneği’ne (SHTLYD) yapılan saldırı kınandı.

Yapılan açıklama, “İstanbul – Narlıkapı’da tadilatta olan Surp Haç Tıbrevank Lisesi’nden Yetişenler Derneği’ne (SHTLYD) önceki gün, camı kırılarak içeri girilmiş televizyon, bilgisayarlar, projeksiyon cihazları gibi derneğin demirbaşları çalınmış, içeride nefret ve kin ile dolu tahribatlar bırakılarak, derneğimiz tanınamaz halde bırakılmıştır.

Bu işgal ve saldırı girişimi ne ilk ve ne de son olacaktır. Ermeni halkı var olduğu sürece cinayet ve saldırıların kaçınılmaz olduğunun farkındayız!

Bizler hakkımızda oluşturulan ırkçı, şovenist, faşist propaganda ve saldırılar sonucunda yurt dışında sürgünde yaşamak zorunda bırakılan Ermeniler olarak, bu saldırıyı üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Bu saldırıda göstermektedir ki inkarcı ve soykırımcı rejim, İttihat ve Terakki’nin devamı olarak Erdoğan rejimi altında da sürdürülmektedir. Bu saldırı Türkiye’de son süreçte giderek artan ekonomik ve siyasi gelişmelerden ayrı değildir. Bu saldırı; halklar hapishanesine dönüşen Türkiye’de Hıristiyan (Ermeni-Süryani-Rum-) ve Yahudi halklar ile Kürt halkına girişilen imha ve yok etme saldırılarının, 12 Eylül Askeri Faşist Cuntası koşullarından kat be kat daha fazla olduğu, artık insanların çareyi yurt dışına çıkarak bir nebze olsun rahat nefes almak için kaçtıkları döneme denk gelmiştir” şeklindeki  tepki ile  başladı.

“Bir Cumhurbaşkanı’nın kendi vatandaşları arasında ayırım yaparak, “bana çok daha çirkin şeyler söyleyenler oldu, Ermeni dediler”, “çok affedersiniz bana Ermeni dediler” gibi cümlelerle, Ermenileri hedef gösterdiği günümüz Türkiye’sinde, Ermeni olarak yaşamak artık bir bedel ödemek zorunda kalmakla eşdeğerdir. Başta Ermeniler olmak üzere Hristiyan halklar açısından şartlar hiçbir dönem bu kadar zor olmamıştır.” şeklinde devam eden açıklamada, Halen Türkiye’de yaşamak zorunda kalan 70 bini aşmayan, deyim yerindeyse bir avuç kalan Ermeni halkının iradesi Patrikhane seçimlerinde gasp edilmiş, kanunlar çıkartılarak vakıflar mallarına el konulmuş, Azınlık Vakıfları Seçimler Yönetmeliği adı altında, Ermeni halkının kendi kendini yönetme iradesi, İçişleri Bakanlığı tarafından tepeden inme bir şekilde baskı altına alınmış, 2013 yılından bu yana Ermenilerin kendi temsilcilerini seçme hakkı engellenmiştir.” diyerek Türkiye’de Ermenilerin  yaşadıklarına dikkat çekildi.

Devamında, “Üstelik tüm bunlar halen devam eden Türkiye – Ermenistan “normalleşme süreci” adı altında görüşmelerin yapıldığı, henüz bir arpa boyu adımın atılmadığı, Ermenistan’ın baskı altına alınarak Zangezur Koridoru’nun açılması için imza atmaya zorlandığı koşullarda yaşanmaktadır.

Uluslararası ilişkilerde Teşhir ve Tecrit olmuş bir Türk rejimi yönetiminin başında olan Erdoğan, yıllardır özlemini duyduğu Osmanlı rüyasını gerçekleştirmek için saldırmaktadır. Bu yüzden başta Artsakh’ın işgal edilmesi için sürdürülen 44 günlük savaş başta olmak üzere komşularına saldırmaktadır.

Aynı şekilde Kürt halkının özgürce yaşama ve kendi kaderini özgürce belirleme hakkı baskı ve terör ile yok edilmek isteniyor. Rojava’nın işgal edilmesi ile Irak – Zaxo’da gerçekleştirilen ve birçok sivilin ölümüne yüzlercesinin yaralanmasına yol açan saldırı bu yayılmacı ve saldırgan politikanın bir parçası ve sonucudur.

2023 seçimlerinin yaklaştığı bir dönemde tıpkı 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihlerinde yaşanılan, Suruç, Amed ve Ankara Gar katliam saldırıları gibi doğrudan devlet güdümlü saldırılara benzer hazırlıklar yapılmaktadır. Erdoğan’ın iktidarını kaybetmemek için yapmayacağı şey yoktur.

Son süreçte özellikle gerçekleştirilen saldırılar tesadüfi değildir. İstanbul Hasköy’de bulunan Yahudi Mezarlığı’na saldırılarak tahrip edilmesi bunlardan biridir. Bu saldırının “çocukların işi” olduğu açıklaması inandırıcılıktan uzaktır” şeklinde saldırıların tesadüf olmadığı dile getirildi.

Açıklama, “SHTLYD’ye yapılan Irkçı – faşist saldırı, Ankara’da Ermeni mezarlıkları üzerine inşa edilen binalar, Ermeni kiliseleri üzerinde kutsal değerlerimiz olan Haç’ların sökülmesi, kiliselerinin çatısında “oyun oynanması”, faillerin ceza verilmek yerine ödüllendirilerek serbest bırakılması, yeni yeni saldırılara zemin açtığı belirtilerek, “Armenak Bakırcıyan’ların, Hrant Dink, Garbis Altınoğlu, Nubar Ozanyan gibi Ağpariklerimizin de bir dönem okuduğu ve bizlerin de ekmeğini yediğimiz – suyunu içtiğimiz; Patrikhane’nin soykırımdan kurtulmuş, Anadolu’nun yoksul köylerinden topladığı ve tamamen Ermeni toplumunun değerleri sayesinde Ermeni gençlerini mühendis-doktor-akademisyen ve devrimci olarak topluma kazandırdığı okulumuzun emek ve çabaları unutmuyoruz. Sahipleniyoruz.” şeklinde sona erdirildi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu