Her birinin gözbebeklerine bakarken yaşam ateşiyle bizlerin yeniden tutuştuğu 12 yoldaşımızın, 12 halk savaşçısının 7’sinin cenazesi hala teslim alınamadı. Devletin elinde olduğunu ifade ettiği 3 gerillanın cenazesine ait işlemlerin bir aydan fazla zaman alacağı bilinirken diğer dört gerilla cenazesinin çatışma/gerilla bölgelerinde olabileceği belirtiliyor. Mayıs ayı ateş gibidir. Ateş gibi yakar ve ateş gibi yeniden doğurur devrimi… 1 Mayıs 1977’de Taksim şehitleri, darağaçlarında Denizler, çatışmada Armenak, Kadıköy’de İsmail ve Hatice, Amed zindanında Kaypakkaya, Antep’te Haki, 5 No’luda Dörtler, Nurhak’ta Sinanlar, Dersim-Geyiksuyu’nda Haydar ve Murat, Rakka’da Ulaş’tır kızıllaştıran ve ateşe döndüren Mayıs’ı… 2017’de Mayıs bu özelliğini sürdürdü!
OHAL ve KHK keyfiyetiyle işlerinden edilen binlerce kamu emekçisinden olan Nuriye ve Semih’i açlık grevlerinin 76. gününde tutuklayarak hapseden egemenler, aslında hiç susmayan sokağın OHAL öncesi canlılığına dönmesinden, TEKEL ve Gezi deneyimlerinin tekrar etmesinden korkmakta ve bu korkularını her fırsatta dile getirmektedirler.
Kaypakkaya için sokakta ve hatta panel şeklinde düzenlenen anmalara bile tahammül edemeyen, gözaltı ve tutuklamalarla sindirmek isteyen devlet, bu şekilde Kaypakkaya’yı hala kendisi için ne denli güncel gördüğünü ve korkusunu da ifade etmiş oldu. Bizlere düşen bu korkuları büyütmek!
