Güncel

Sarıgazi’de BMG paneli

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), “Açlığa, faşizme ve işgale karşı Tek Yol Devrim” şiarlı kampanyası kapsamında bir panel düzenledi.

İstanbul Sarıgazi Ovacıklılar Derneğinde düzenlenen etkinlik salonuna, “Devrim Güncel ve Mümkündür” yazılı ozalit ile “19 Aralık, Maraş, Roboski Katliamların Hesabını Soracağız” yazılı ozalitler asıldı.

Etkinlikte, Devrimci Parti’den Burcugül Çubuk, Mücadele Birliği’nden Muhammed Hizmetçi ve Demokratik Bölgeler Partisi’nden Nevzat Kılıç söz aldı.

Etkinlik Kürtçe ve Türkçe yapılan kısa selamlamanın ardından demokrasi, özgürlük ve devrim mücadelesinde ölümsüzleşenler adına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunda Nazım Hikmet’in şiiri okundu.

Açılış konuşmasında BMG’nin yürüttüğü kampanya çalışmasında Sarıgazi’deki panel için yaptığı çağrılardan ve sonraki haftalarda planladığı diğer panellerden söz edildi, çağrı yapıldı.

“Devrimin güncelliğini mümkünlüğüyle birleştirmek gerekiyor.”

Panelde ilk sözü Burcugül Çubuk aldı.

Çubuk, son dönemde siyasal alanda giderek artan reformist, düzen içi siyaset tarzına dikkat çekerek, devrimcilerin kurtuluş mücadelesi verdiğini, “biz kazanacağınız” dediğini BMG’nin sistemin çizdiği sınırlara yönelik tutumunu ilan etmesinin önemli olduğunu bu nedenle örgütledikleri kampanyanın şiarının da ‘Tek Yol Devrim’ olarak belirlendiğini dile getirdi.

Burcugül Çubuk, “Türkiye, Kürdistan’da saldırılar gerçekleştiren faşizmi çöpe atmak zorundayız. Meclisteki çalışmayla faşizm yenilmeyecek, BMG gibi fiili-meşru mücadeleyi, sokağı esas alan güçlerle yıkılacak. Kendi mücadelemiz geleceğimizi kuracak. Rojava devriminde olan buydu, halklar Rojava’da birlikte kendi geleceğini ellerine aldı. Reformistlerin bu kadar restorasyoncu olmalarının nedeni devrimin mümkün olduğuna olan inancın kırılmasından geliyor. Devrimin güncelliğini mümkünlüğüyle birleştirmek gerekiyor.” dedi.

“Birleşik devrimci bir odağa ihtiyacımız var.”

Ardından söz alan Muhammed Hizmetçi ise, BMG’nin paneller serisinin Adana’da başladığını Türkiye ve Kürdistan’da faşizmin yıkılabileceği konusunda herkesin muğlak konuştuğunu BMG’nin ise bunu net bir şekilde söylediğini, faşizmin büyük bir kriz durumundan geçtiğini devrim denilen olgununda bu krizin içinden doğacağını dile getirdi.

Muhammed Hizmetçi, “Dünyanın her yerinde benzer bir durum var. Türkiye burjuvazisi bu krizi daha yoğun yaşıyor. Devrimcilerin işi bu krizden bir sonuç çıkarmak, devletin saldırı, gözaltı ve işgal dışında ayakta kalamadığı bir süreçten geçiyoruz.

Devlet bu toplumun bir araya gelmesini engellemeye, Kürtleri susturmaya çalışıyor. Faşizm tepeden tırnağa kurumsallaştı.

Halkın büyüyen eylemlerine daha fazla kulak vermek gerekiyor. Devrimi engellemek için sermaye faşist terörü uyguluyor. Buna karşı örgütlü gücümüzü artırmalıyız. Reformizm devrimden, sosyalizmden söz edip bunun için hiçbir şey yapmayacaktır. Faşizmi yıkma perspektifiyle hareket etmek gerekiyor. Birleşik devrimci bir odağa ihtiyacımız var. Bunun için her yerde somut adımlar atmamız lazım” şeklinde konuştu.

“Deniz’i, Mahir’i İbo’yu Mazlum’u, Sakine’yi onların mücadele mirasını sürdürmeliyiz.”

Panelde son sözü alan Nevzat Kılıç ise faşizmin kurumsallaştırıldığı bir dönemden geçtiğimizi, kadınların katledildiği, sistematik taciz, tecavüz politikalarının uygulandığı, işçilerin sömürüldüğü Kürtlerin bombalandığı, işgal saldırılarının olduğu bir dönemde devrimin güncel ve mümkün olduğunu dile getirdi.

Nevzat Kılıç şunları kaydetti:

“Kürt özgürlük hareketinin çıkışı, Öcalan’ın sözleriyle bir ütopyadır. Kemal Pir, Haki Karer tek kelime Kürtçe bilmezler ama Kürdistan’da örgütlenmiştir. Bu ütopya Rojava’da devrimi gerçekleştirdi.

Deniz’i, Mahir’i İbo’yu Mazlum’u, Sakine’yi onların mücadele mirasını sürdürmeliyiz. Bunca çelişki karşısında devrimi savunarak sahaya daha güçlü inmeliyiz. Kapitalist modernitenin yaşadığı kaos aralığını doğru bir şekilde değerlendiremediğimiz için devrimi gerçekleştiremedik.

Örneğin, İran’dan dünyaya yükselen bir slogan; Jin, Jiyan, Azadi sloganı bize direnişin ne kadar hızlı yayılabileceğini gösteriyor. Devrimler toplumsal  çürümüşlüğün içinden doğar. Restorasyon başarılı olursa yeşil Türkçülükten beyaz Türkçülüğe geçiş yapmış olunacak. Bunun karşısında duracak irade devrimci irade olacaktır.”

Konuşmacılardan sonra söz salona verildi. Söz alanlar, son dönemlerde yaşananlara dair görüşlerini, özelliklede mahallelerde devrimcilerin kitlelere daha fazla gitmeleri gerektiğini dile getirdi.

Etkinlik alkışlarla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu