Güncel

GÜNCEL | 19 ARALIK; KATLİAM… DİRENİŞ

"TC’nin hapishanelere yönelik 19 Aralık saldırısında devrimci tutsaklar bir tarih yazdılar. Türkiye devrimci hareketinin değerli militanları bu katliama karşı direnişlerde, AG ve ÖO'larda ölümsüzleştiler"

Aralık ayındayız…

Aralık ayı katliamlarla anılıyor.

TC devleti kurulduğundan bu yana katliamlarla dolu bir tarihe sahiplik ediyor dersek abartmış etmiş olmayız. Sadece Aralık ayı içerisinde devlet tarafından gerçekleştirilen katliamları alt alta sıralasak, yazmaya kalksak sayfalar yetmez…

24 Aralık Maraş katliamı…

29 Aralık Roboski katliamı…

19 Aralık hapishaneler katliamı…

Evet, katliamlar TC tarihinde önemli yer tutmaktadır. Bu katliamlardan 19 Aralık katliamına ve dolayısıyla da Türkiye’de hapishaneler gerçeğine değinmeye çalışacağız. TC devleti daha kuruluş yıllarından başlayarak topluma öncülük etmek isteyen ilericileri, devrimcileri tutuklayarak hapishanelere doldurmuştur.

12 Mart Askeri Faşist Cuntası (AFC) döneminde tutuklanan devrimcilere yönelik hapishanelerde Tek Tip Elbise (TTE) ve çeşitli baskılar uygulanmıştır. Hapishanelerde devrimci tutsaklara yönelik işkenceler yapıldı, idamlar gerçekleştirildi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan 6 Mayıs şafağında idam sehpasında ölümsüzleştiler. 1971 devrimci mücadelesinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya, Amed zindanında işkencede ölümsüzleşti.

12 Eylül 1980’deki AFC döneminde ise Türkiye ve Kürdistan’daki hapishaneler işkencehanelere dönüştü. İşkenceli sorgularda katledilemeyip hapishanelere doldurulan yurtseverler, devrimciler hapishaneleri direniş merkezlerine dönüştürdüler. Hapishanelerdeki işkencelere, TTE, marş söyleme ve askeri usulde sayım vermeye karşı direnişlerle Açlık Grevleri (AG) ve Ölüm Oruçlarıyla (ÖO) yanıt oldular. Bu direnişler sonucu Amed, Metris, Bayrampaşa Özel Tip hapishanelerinde çok sayıda devrimciyi, yurtseveri güneşe uğurladık.

TC devleti AFC dönemlerinde hapishanelerde bu denli direnişin odağındaki birlikteliği, dayanışmayı ortadan kaldırmak ve koğuş sisteminden 1 ya da 3 kişilik oda (hücre) sistemine geçmek için meclislerinden emir alarak devrimci tutsaklara yönelik tabutluk ya da hücre sistemi olarak yeni bir saldırı başlattı. Büyük saldırıdan -son hamleden- önce de bazı hapishanelerde bunun hazırlıkları ve provası niteliğinde saldırılar gerçekleştirdi. Bu saldırılara karşı devrimci tutsakların başlattıkları direnişlerde devletin kolluk güçlerinin saldırıları sonucu; 1995 yılında Buca Hapishanesi’nde 3 devrimci tutsak, 1996 yılında Ümraniye Hapishanesi’nde 4 devrimci tutsak, 1996 yılında Amed Hapishanesi’nde 10 yurtsever devrimci tutsak ve 1999 yılında Ulucanlar Hapishanesi’nde 10 devrimci tutsak ölümsüzleşti.

2000 yılı TC devletinin F Tipi hücre hapishanelerinin yapımına hız verdiği bir dönem oldu. 2000 yılının sonuna doğru bu hapishanelerin yapımının belirli oranda(!) tamamlanmasıyla o dönemin iktidar sahipleri hapishanelerdeki F Tipi hücrelere karşı AG ve ÖO’daki devrimci tutsaklara yönelik bir saldırı başlattılar. Bu saldırı sadece içeriyle sınırlı değildi. Aynı zamanda dışarıdaki mücadeleye de gözdağı verme, sindirme harekatı olarak okunabilir.

TC’nin ordu güçleri, 19 Aralık sabahı hapishanelere helikopterler, iş makinaları vb. araçlarla 20 hapishaneye birden saldırı başlattılar. Bu katliama 8 bin 335 asker, binlerce çevik kuvvet ve gardiyan katıldı. Hapishane duvarları iş makinalarıyla yıkılarak havalandırmadaki tutsakları askerler otomatik silahlarla taradılar. Helikopterlerden ateş açıldı. Bu katliamda giysilere zarar vermeyen ama insanların etlerini lime lime eden kimyasal kullanıldı. Dahası bugün dahi menşei bilinmeyen/ açıklanmayan gaz bombalarıyla 4 devrimci tutsak kadının kömür haline getirilmiş cenazeleri ailelerine operasyon sonunda verildi. Bu katliamda 30 devrimci tutsak ölümsüzleşti. F Tipi hücrelerde devam ettirilen AG ve ÖO’da ölümsüzleşen devrimci tutsak sayısı 122’ye ulaştı. 500’den fazla devrimci tutsak sakat kaldı. Wernico Korsakoff denilen hastalıkla yaşamlarını devam ettiriyorlar.

Hapishanelere yönelik19 Aralık saldırısı sadece F Tipi hücrelerin kabul ettirilmesi ve tutukluların F Tipi hücreler götürülmesi için gerçekleştirilen bir saldırının ötesinde önder kadroların katledilmesi, ideolojik olarak devrimcilerin devrimci mücadeleden vazgeçirilmesi, devrim düşüncesinin beyinlerde bozulmaya uğratılma amacıyla gerçekleştirilen bir saldırıdır. Aynı zamanda dışarıda mücadele yürütenlere de ”sizin sonunuz da böyle olur” mesajının verilme çabasıdır.

TC devletinin gerek 19 Aralık operasyonu sürecinde ve sonrasındaki F Tipi süreçlerindeki tüm baskı, işkence ve katliamlarına karşılık devrimci tutsaklar tarafından direniş olarak verilmiştir. TC devletinin teslim alma, kimliksizleştirme politikaları devrimci tutsakları direniş duvarında paramparça olmuştur.

TC’nin hapishanelere yönelik 19 Aralık saldırısında devrimci tutsaklar bir tarih yazdılar. Türkiye devrimci hareketinin değerli militanları bu katliama karşı direnişlerde, AG ve ÖO’larda ölümsüzleştiler.

Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu