EkolojiGüncel

Dicle Üniversitesi’nde 2 bin 7 dönüm satışa çıkarıldı

Dicle Üniversitesi’nde 2 bin 7 dönüm arazinin satışa çıkarılmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Ekoloji Derneği üyesi Zeki Kanay, “Bu bir eko-kırımdır.” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Diyarbakır Barosu ve Ekoloji Derneği İnşaat Mühendisleri Odası’nda Dicle Üniversitesi arazisinin satışa çıkarılmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda il sunumu yapan Dicle Üniversitesi alanının ve yapılması planlanan projeleri anlatan Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Berivan Güneş, 2 bin 7 dönüm arazinin satışa çıkarıldığı aktardı.

Dicle Üniversitesi’nin bütün alanlarının yok edildiğini ve ekolojik dengenin bozulduğuna dikkat çeken Güneş, “Bu projede de kayyum pratikleri gibi sivil toplum örgütleri dahil edilmedi. Talana açık alan 25 yılı aşkın ağaçlardan oluşan bir alan. Doğa dengelerini koruma ilkeleriyle bağdaşmayan bir çalışma yürütülmektedir. Gerekçeleri bilimden uzak, ekonomik çıkarlar gözeterek ranta açılmak isteniyor. Biz talana karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu sürece ilişkin de gerekli hukuki işlemleri yapacağız” dedi.

‘Üniversite alanlarında çok işgal alanları var’

Ardından sunum yapan Ekoloji Derneği üyesi Zeki Kanay, Dicle Üniversitesi’ndeki eko-kırım politikalarını üzerinden AKP iktidarını eleştirdi. Kanay, “Emine Erdoğan Bereket Ormanları, buradaki bütün ağaçlar kurudu. Onların ektikleri ağaçların hepsi kurudu. Yaptıkları her projenin devamı yok, hepsi ranta dayalı. Hepsi ranta kurban edildi. Bunlar gölgesiz ağaçlar ve göçüp gidecekler. Üniversite alanları köylülere kiraya veriyor. Yanlış tarım pratikleriyle her şeyi kurutuyorlar. Halen de üniversite de çam ağaçları kuruyor ve kimse kılını kıpırdatmıyor. Ekip, poz veriyorlar reklam yapıyorlar sonra ne olduğuna bakmıyorlar. Ağaçları kesip gönderiyorlar ama gündem olmuyor. Öğrenci yurtları da ağaçlık alanlara kuruldu. Tarımsal alanın tam ortasına stadyum yapıldı ve hiç kullanılmıyor. Üniversite alanlarında çok işgal alanları var ve bu bir eko-kırımdır. Dünya ülkelerinde bu bir suçtur. Soykırım gibi bir suç yasalarda belirlenmesi lazım ve cezalandırma olması gerekir” ifadelerini kullandı.

‘Hukuki süreci işleteceğiz’

Diyarbakır Barosu’ndan avukat Kıvanç Yakut ise şunları söyledi:

“Bir ülkeyi anonim şirketi gibi yönetirseniz böyle sonuçlarla karşılaşırız. Şehrin akciğerleri durumundaki alanın peyderpey ranta kurban edilmesi hukuka aykırıdır. Anayasa’da temiz bir çevrede yaşama hakkı güvence altına alınmıştır. Ama burada aksi yaşanıyor. İmara açılan alanı tam teyit edemedik yakında edeceğiz. Burada bir şey yapılacağı zaman kamu yararı gözetilmesi gerekir. Biz yarın öbür gün dava açtığımızda bunu hakimlere soracağız, ‘villa yapılması nasıl bir kamu yararı gözetir’ Biz bu konuda durumun iptali için hukuki süreci işleteceğiz”

(MA)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu