EmekGüncel

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Depremde Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu hazırladı

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, depremlerin ardından, bölgedeki gazetecilik faaliyetleriyle ilişkili hak ihlalleri için 6-26 Şubat tarihleri arasını kapsayan özel rapor hazırladı. DFG, Şubat ayı raporunun dışında hazırladığı özel raporu şu şekilde:

6 Şubat’ta Maraş merkezli depremler 11 kentte büyük yıkım ve felaketlere neden oldu. Resmi verilere göre 44 bin canı yitirdiğimiz depremde, kentler, ilçeler yıkıldı, kimi köyler haritadan silindi. Gazeteciler de depremin ilk şokunu atlattıktan sonra mesleklerinin gereği olarak sahada yer aldı ve yaşananlara dünyaya duyurmaya çalıştı. Tabi bu deprem bizlerden ve bu meslekten gazetecileri de aldı. 26 gazeteci depremde enkaz altında kalarak yaşamlarını yitirdi. Biliyoruz ki meslektaşlarımızın büyük bir bölümü de arama ve kurtarma çalışmalarının geç başlaması sonucu can verdi. Adıyaman, Malatya ve Hatay başta olmak üzere bu kentlerde yerel gazetecilik yapan meslektaşlarımızın geride kalan çalışma arkadaşları da bürolarının yıkılması nedeniyle ya çadırlarda çalışmaya başladı ya da çalışamaz hale geldi. Yıkımlarla birlikte bürolarını, teknik malzemelerini kaybeden gazetecilerin arşivleri de yok oldu.

Böylesi büyük bir yıkıma gecikmeli ve eksik müdahale eden iktidar Olağanüstü Hal (OHAL) ilan etmekte gecikmedi. OHAL ile birlikte de ilk iş olarak sahada, enkaz başlarında yaşananları görüntüleyen gazeteciler engellendi. Yapılan başvurular üzerine ise gazetecilerin ya iktidar yandaşları dışında kimseye verilemeyen “turkuaz kart” taşımaları istendi ya da valiliklerden izin almaları istedi. Gözaltına alınan gazeteciler “sahtecilikle” ya da haber kaynaklarının kullandığı ve henüz yayınlanmayan ifadeleri nedeniyle “yanlış bilgi yaymak” iddiasıyla suçlandı. DFG olarak diğer meslek örgütleriyle birlikte karşı çıktığımız “Sansür Yasası” da bu süreçte devreye konuldu.

Sahada engellemelerin yanı sıra sansür ve erişim engelleri de getirildi. Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aralarında internet siteleri ve youtube kanallarının da olduğu 340 URL’ye erişim engeli getirildi. Türkiye’de baskılı yayın yapan tek Kürtçe gazete olan Xwebûn gazetesi ile Ortadoğu merkezli kadın yayıncılığı yapan NuJİNHA’nın Twitter adresleri de kapatıldı.

Tüm bu engelleme, baskı ve sansüre rağmen gazeteciler sahada olmaya devam etti. Deprem, yıkım, savaş ne olursa olsun hakikat arayışçısı olan sahadan ayrılmayacağız, kalemimizi, fotoğraf makinemizi bırakmayacağız. DFG olarak da zor şartlarda çalışan meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.

Bir kez daha vurguluyoruz: #GazetecilikSuçDeğildir #GazetecilikEngellenemez

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu