Güncel

DEPREM | KESK: Öldürücü bir hantallık ve aymazlık var, isyan etmemek mümkün değil

Deprem bölgesine giden üyelerinden aldıkları bilgileri paylaşan KESK, depremlere ilişkin açıklama yaptı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Maraş’taki depremlere dair açıklama yaptı.

“Canımızı hem deprem hem kâr hırsına dayalı tedbirsizlik alıyor” diyen KESK yöneticileri, saatlerdir ulaşılamayan il ve ilçelerde yaşayanların temel ihtiyaçlarının giderilmiyor olmasını ‘insanlık dışı’ olarak tanımladı.

KESK Genel Merkezi’nde bir araya gelen  yöneticiler, deprem bölgesine giden üyelerinden gelen bilgileri paylaştı.

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, yıkılan binalardan çıkarılan insanların bedenlerinde kırıklar oluştuğunu bu nedenle en acil ihtiyaçların ‘alçı pamuğu, alçı sargı bezi ve steril spunclar’ olduğunu kaydetti. İskenderun ve Hatay’da yıkılan özel ve kamu hastanelerinin yaralıların tedavilerinde aksaklıklar yaşanmasına sebep olduğunu aktaran Bozgeyik, şunları kaydetti:
“Kanser başta olmak üzere ciddi sağlık sorunu yaşayanların tedavi sorunu bulunmaktadır. Bunun yanı sıra raporlu ilaçların temininde çok ciddi sorunlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar reçeteli ilaçlardır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı bu bölgeler için hızla reçete zorunluluğunu kaldırmalı, ilaç temini sağlamalıdır. Sendikamız SES üyeleri ve TTB üyelerinden çok sayıda gönüllü sağlık emekçisi kendi olanaklarıyla bölgeye ulaşmış durumda, bir kısmı da yoldadır. Şu ana kadar tam bir kriz ve kaos halinin yaşandığını söyleyebiliriz. Nitekim enkaz bölgelerinde eksik arama ve kurtarma malzemesi olduğundan ekipler hem erken yorulmuş, işlerini tam anlamıyla yapamamışlardır. Arama kurtarma ekipleri normalde malzemeleriyle birlikte ve kargo uçaklarıyla gönderilmeleri gerekirken, malzemelerinin ayrı kendilerinin ayrı gönderilmeleri de bir plansızlığa işaret etmektedir.”

Öldürücü hantallık ve aymazlık var’

Adıyaman, Elbistan, Pazarcık, İskenderun, Gölbaşı, Hatay, Samandağ’da AFAD ve kurtarma ekiplerinin ulaşmadığını belirten Bozgeyik, “Zamanla yarışıyoruz deniyor ama ortada öldürücü bir hantallığın, aymazlığın olduğunu da görüyoruz. Aylardır depremin geleceğini söyleyen bilim insanlarına kulaklarını tıkamanın acı sonuçlarını yaşıyoruz.

Kızılay’ın da depremin altında kaldığını görüyoruz. İnsanlar dün geceyi titreyerek açık alanlarda geçirdiler. İçine girecek çadır temin etmek bu kadar mı zordur. Kızılay bunu bile temin edemeyecekse ne diye vardır?” diye sordu.

Bozgeyik, şöyle devam etti:
“Yandaş kanallar bas bas olmayan toplanma alanlarına gidilmesini söylüyorlar. Toplanacak alan mı bırakıldı. Şehirlerimizi beton yığınına çevirenler binaların olmadığı kaç tane park bıraktı? İsyan etmemek mümkün değil. İnsanlarımız mahalle içlerinde binalardan uzak parkların, toplanma alanlarının bulunduğu yer bulamıyorlar. Bina yıkıntılarının arasında ateş yakarak sabahlamak zorunda kalıyorlar. Müteahhitlerin kar hırsı on binlerce insanımızın hayatına mal oldu. Bu sorunları iletecek, yardım isteyecek yetkili bulmak da büyük bir sorun. İnanın savaşta olsak dahi ulaşacak bir yetkili bulmak mümkün ancak deprem bölgelerinde insanlar ne yetkili kriz masalarına ne de idarecilere ulaşabiliyorlar. Milyonlar 36 saattir yakınlarından haber almak için çırpınıp duruyorlar. Elektrikler kesik, telefonların şarjları bitti. Seyyar şarj araçlarının ulaştırılmasını bile çözmeyen bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Araçları olmayan on binlerce insanın halini tahmin ediyorsunuzdur. Araçları olanların da kısa sürede yakıtları tükendi. Yakıt istasyonlarına büyük zorluklarla ulaşanlar da yakıt bulamıyor. Deprem bölgesindeki yakıt sorunu hızla çözülmek zorundadır.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu