Güncel

DENEYİM | “Yaptığımız küçücük şeyler çok değerli”

"O annelerin çocukları üşümesin, aç kalmasın diye utanarak, dayanışma merkezlerinde aldıkları 1 çift çorap, bir mama, gözleri dolarak alıp gittiklerini gördük, yaşadık"

Türkiye bir deprem ülkesi olmasına rağmen yıllardır asla bir önlem alınmadı/alınmıyor.

En son Kahramanmaraş ve 9 ili yerle bir eden depremde bir kez daha bu sistemin kirli yüzünü gördük. Halkını enkazlar altında bırakan, halkının acısının üstünde kendine rant çıkartmaya çalışan bir devletiyle- sistemiyle karşı karşıya kaldık.

Deprem olduğunu duyduğum anda bir an önce orada, o insanları için bir şey yapabilirim diye düşündüm ve oraya gitmek istedim. Bir hafta sonra gittim, o uzakta TV’lerde, basından gördüğümden çok daha başka bir enkaz, daha başka bir acıyla karşılaştım. İnsanların feryatları her an enkazlardan çıkan yakınlarının cenazelerini görmeleri ve bir taraftan da soğuğun, sokakta kalmanın aç kalmanın korkusunun sardığı bir halk acısını bile yaşayamıyor. Çünkü insanlar canlarının derdinde.

Dayanışma içerisinde bulunup o insanlar küçücük bir şey de dayanışmak o kadar çok değerli ki bazen çok hafife aldığımız, gördüğümüz şeyler oralarda öyle çok değerli oluyor ki…

Feryat eden insanların “neden devlet yok, neden 3 gün sonra geldiler” gibi sorular doğal olarak soruluyor.

Bozuk sistem çöktü, ama halen halka küfür eden, halen halkı yok sayanlar var. Gönüllülerin yardımlarına bile tahammül etmeyen bir devlet. Bu depremde aslında devlet Alevileri ve Kürtleri yok etmek için deprem bölgesine gelmedi, gelenleri engelliyor. Ama bu halk ne topraklarını bırakacak ne de sizin rant oyunlarınızı gelir artık. Çaldığınız gelecekler, yok ettiğiniz hayatlar, göz diktiğiniz topraklar tarihler boyu medeniyetlerin bir arada yaşadığı topraklar.

Deprem bölgesine gitmediğiniz halkı açlıktan, soğukta enkazların altında bırakan devlet, Kürdistan’a uçaklarla bombalar yazdırmaya devam ediyor.

Halkı kin ve nefrete sürüklemeye çalışanlar, Suriyelileri hedef göstererek, kendilerine dönecek olan öfkeyi başka yere analize etmeye çalışıyor ama halkın çoğu bunun gerçek olmadığını çok iyi biliyor. Toplumun her alanında baskı rejimini yaşatmaya çalışan devlet, deprem bölgesine kolluk güçlerini yığınak yaparak, gönüllüleri ve oradaki halkı sindirmeye çalışıyor, günlerce enkazlar altındaki çocukları için aileleri için yalvaran yardım isteyen insanları görmeyen, bu devlet utanmadan depremden sonra ‘bize 1 yıl verin diye biliyor’ diyebiliyor.

Aslında bu kadar yaşananlardan hiç şaşırmadık, yıllardır bu sistemin Kürtleri-Alevileri kendi halkını yok etmek için neler yaptığını, açlık ve sefalete yaşattıklarını, insanları hapishanelerde koyarak sindirmeye çalıştığını biliyoruz.

Gençlerin kadınların öfkesinden korkanlar üniversiteleri kapatarak sokaklara izin vermeyerek her sesi kısmaya çalışmaktadır.

Ama kendi kaoslarını kendileri yaratıyorlar.

Elbet bu yaşananların hesabı sorulacak. Elbet bir gün bu sisteminizi tamamen yok edecektir.  O annelerin çocukları üşümesin, aç kalmasın diye utanarak, dayanışma merkezlerinde aldıkları 1 çift çorap, bir mama, gözleri dolarak alıp gittiklerini gördük, yaşadık.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu