Perulu Siyasi Mahkumlar ve Savaş Esirleri, yaptıkları açıklamada, “Peru toplumunun en kötü anını yaşıyoruz. 30 yıllık başarısız neo-liberalizmin ardından ideolojik, siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan kapitalizmin genel bir krizini yaşıyoruz. Bu kriz karşısında mevcut çözüm, neo-liberalizmi bir kenara bırakan, temel hakları geri kazandıran ve genişleten yeni bir anayasanın hazırlanması için herhangi bir siyasi baskıya maruz kalmadan bir kurucu meclisin oluşturulmasından başka bir şey değildir. Bu, Peru toplumunun giderek daha fazla benimsediği acil bir ihtiyaçtır.” dedi.
Açıklamanın devamında, “Pedro Castillo’nun başkanlığı üstlenmesinden bu yana hazırlanan aşırı sağ darbeyi, karşı devrimin bir sahtekarlık çığlığı başlatmasını, ardından ısrarlı bir siyasi ve adli zulmü, köşeye sıkıştırılıp tutuklanana kadar görevden alma girişimlerini, gerçeklerin gösterdiği gibi kırılgan, inorganik ve eklektik bir solu ifade eden Castillo’nun hatalarından yararlanılmasını kınıyoruz.
Baskı, olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı krizden çıkış yolu değildir; tam tersine krizi daha da derinleştirir çünkü deneyimlerimiz bize kanın devrimi boğmadığını, aksine gelişebilmesi için onu beslediğini öğretmiştir. Polis ve askeri güçler tarafından öldürülen sınıf kardeşlerimize karşı işlenen suçu devrimci bir öfkeyle damgalıyoruz. Ancak halk, Başkan Mao Tsetung’un öğrettiği gibi: acıyı güce dönüştürerek ölülerimizi gömüyor, yaralılarımızı iyileştiriyor ve savaşmaya devam ediyoruz” denildi.
Açıklamada, “Halk kitleleri, aşırı sağcı darbenin sürdürmeyi amaçladığı kapitalist neo-liberalizmin baskı ve sömürüsüne karşı mücadele etmekte ve Peru toplumunun demokratikleşmesine hizmet edecek, halkla birlikte ve halk için bir kurucu meclis talep etmektedir. Kendimizi herhangi bir kişinin arkasına yedekleyecek her türlü pozisyonu reddediyoruz ve Movadef yoldaşlarının bloglarında dile getirdikleri Pedro Castillo’ya özgürlük sloganına katılmıyoruz. Elbette Castillo’yu kınamıyoruz, ancak bugün ihtiyaç duyulan şeyin kurucu meclisin halkla ve halk için bir araya gelmesini teşvik etmek olduğunu savunuyoruz.
Halkın neoliberalizme ve kapitalizme karşı büyük protestosu 2019 yılında Şili’de ve dünyanın diğer bölgelerinde patlak verdi. Peru örneğinde, sözde yolsuzlukla mücadele ile kontrol altına alındı, daha sonra Vizcarra referandumla ve ardından Castillo’nun başkanlığı kazandığı seçimlerle de kontrol altına aldı. Ancak artık Peru aşırı sağının, Peru halkının kararlılıkla mücadele etmeye başladığı ekonomik ve siyasi çıkarları için uyguladıkları kontrolün bir kısmını kaybetmeleri halinde kendi seçimlerinin bile tanınmasına izin vermeyeceği açıktır.
Devrimcilere karşı bitmek tükenmek bilmeyen bir siyasi zulümle, hiçbir kanıta dayanmaksızın protestoların arkasında Movadef’in olduğunu iddia eden ve kendisine Dina*, Kongre, silahlı kuvvetler ve polisin gerçek teröristler olduğunu söyleyen insanları boş yere korkutmaya çalışan işkenceci Arriola’nın* yeni terörünü reddediyoruz.
Halkı, Peru toplumunun topyekûn dönüşümü için kendi yollarını inşa etmeye çağırıyoruz. Castillo’nun düşüşü ve aşırı sağcı darbe, ülkenin seçimler yoluyla dönüştürülemeyeceğini bir kez daha kanıtlıyor. Ve insanlar mücadele sayesinde bunu her geçen gün daha fazla anlıyorlar. Halk kurucu meclis, Dina ve Kongre’nin gitmesi ve yeni seçimler talep ederken, aşırı sağ sokağa çıkma yasağı uyguluyor, Kongre ise ekonomik ve siyasi güç paylaşımını hızlandırıyor. Kurucu meclis ve yeni anayasa talebine ilişkin bir istişareyi bile reddediyor ve erken seçim konusunda bile anlaşamıyor. Ayrıca, aynı kurallar ve devrimcilere yönelik siyasi zulüm ile yeni seçimlerden ne bekleyebiliriz?” denildi.
Açıklamanın devamında, “Halk savaşının büyük deneyimi bize Peru devletinin modasının geçtiğini ve halkın ülkemiz tarihindeki en büyük devrimci toplumsal hareketin derslerini özümsediğini gösterdi. Bu öğrenme mevcut mücadelelerde gösterilmektedir. Biz Marksist-Leninist-Maoistler, Gonzalo Düşüncesini, Başkan Gonzalo’dan öğrenerek ve Gonzalo Düşüncesini somutlaştırarak, savaşarak ve direnerek, her zaman halka gönülden hizmet etmeye devam edeceğiz” şeklinde vurgu ile sona erdi.
Kaynak: TIKLAYINIZ
Dipnotlar (Çeviren)
*Dina: Dina Boluarte, Pedro Castillo’nun tutuklanmasından sonra Cumhurbaşkanı ilan edilen kişi
*C.N.P.P.G.P. (Perulu Siyasi Mahkumlar ve Savaş Esirleri)
* Arriola: Peru Ulusal Polisi’ne bağlı “Terörle” Mücadele Müdürlüğü’nden General Oscar Arriola
