Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Parlamento Grubu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında grup toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Pervin Buldan Amedspora yönelik ırkçı saldırıyı lanetleyerek konuşmasına başladı.
Toplantıya, HDP Kadın Meclisi ve bileşen partilerinin temsilcileri, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Yeni Demokrat Kadın, Barış Anneleri, kadın, insan ve hukuk örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Toplantı sinevizyon gösterimi ile başladı.
Pevin Buldan’ın açıklamaları şöyle:
“Hükümetin küçük ortağı biraz önce yaptığı konuşmada, ırkçı saldırılara, 90’ların karanlık çetelerine bir kez daha sahip çıktı. Amed yok dedi, Amedspor yok dedi. Ben de buradan bir kez daha diyorum ki; Amed vardır, var olmaya devam edecektir. Amedspor vardır, var olmaya devam edecektir. Amedspor gol atmaya devam edecektir. Olmayacak olan, bu seçimde gidecek olan sizlersiniz. Irkçı konuşmalarınızla, saldırgan tavırlanırızla gitmeye mahkumsunuz ve bizler sizi göndereceğiz.
Bizler bu 8 Mart’ta depremi felakete dönüştüren tek adam rejimine karşı, erkek egemen sisteme ve kadına yönelik sisteme karşı ‘Yalnız değil birlikteyiz, jin jiyan azadi’ diyerek en güçlü şekilde alanlarda olacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum.”
“Kadınlar bu dönemde de ayrımcılık, ötekileştirme ve şiddetin her türlüsüyle karşı karşıya kaldı. Maalesef deprem bölgesinde engelli ve mülteci kadınalr da ayrımcılığın bambaşka boyutuyla karşı karşıya kaldılar.
Bir çok kadın depremden sonra yaralanarak engelli kaldı. LGBTİ bireyler depremde de aynı ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kalmıştır. Çoğu zaman kendi arlarındaki dayanışma ile ihtiyaçlarını temin etmişlerdir.
Kadınların hala barınam ve giyim ihtiyaçlarının olduğunu biliyoruz. Ama bunun dışında da özgün ihtiyaçları olduğunu bilyoruz. Mor kitlerimizle kadınların özgün ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık, devam edeceğiz.
Bu hükümet ülkenin ve kadınların başına gelmiş en büyük afettir, en büyük felakettir. Yaşamlarımızı enkaz altında bırakan depremler değil, bu çürümüş rant ve talan düzenidir.
Eğer HDP belediyeleri kayyım darbesiyle gasbedilmiş olmasaydı insanlarımızın canını kurtarmaya yönelik muaazzam bir çaba ortaya konabilirdi.
Çok zor bir dönem yaşadık, devam ediyoruz bu iktidar olduğu sürece. Çok fazla ölüm ve yolsuzluk gördük. Ancak bir taraftan da kadınların dayanışması hepimizin umudunu bir kez daha büyütmüştür. 8 Mart kapsamında bu yıl deprem bölgesindeki kadınlarla buluşmalar gerçekleştirdik.
Deprem alanlarına mor çadırlarımızı kurmaya devam edeceğiz, mor tırlarımızı göndermeye devam edeceğiz. Tek bir kadın bile bu dönemde kendisini yalnız hissetmeyecek.
Bu ülkeyi tekçi erkek iktidarının felkaetlerinden biz kadınlar kurtaracağız. Yalnız değil, birlikteyiz, jin jiyan azadî.
Toplumun değişim iradesini baltayalayan karanlık odaklar halkın demokrasi talebini kuşatmak istemektedir. Artık toplum değişim istiyor.
Kılıçdaroğlu’nu adaylığından dolayı kutlamak istiyorum. Hayırlı olsun. Bizim derdimiz basit hesaplar değil, politik ilkeler ve halklarımıza karşı sorumluluğumuzdur. Önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanı aday çıkarma politikamızı gelişmelere göre bir kez daha değerlendireceğimizi tüm kamuoyuna belirtmek isterim.”
